FC Barcelona(Football Clup Barcelona), 1899 yılında ispanyol Joan Gamber tarafından kuruldu. Şimdilerde takma adı Barça olarak bilinen kulüp 1928 yılında La Liga(İspanyol Ligi, bizdeki süper lig)’ya katılmıştır. İspanyolca Més que un club(More than a clup) yani bir kulüpten daha fazlası sloganıyla kendini taraftarına ve basına benimsetmiştir.
La liga’ya girdikten sonra en büyük rakipleri Real Madrid ve Athletico Bilbao olmuştur. Birinci ligden hiç düşmeyen Barcelona 18 lig, 24 copa del rey, 7 süper kupa, 2 şampiyonlar ligi,4 uefa kupası, 3 kıtalar arası şampiyona kupası ve 2 de avrupa klüpler kupasını kazanarak tarihe adını altın harflerle yazdırmıştır.
Barcelona maçlarını dünyanın sayılı statlarından biri olan Camp Nou’da oynamaktadır. 98,772 kişilik kapasitesiyle avrupanın en büyük ve dünyanın en büyük 11. statıdır. Stadın temelleri 1957 yılında atılmıştır. Bir çok müsabakaya ev sahipliği yapan stat yeni görünümüne 2015 yılında kavuşacaktır.
Barcelona avrupadaki taraftar topluluğu en büyük takımlardan biridir. İspanyanın %25 barcelona taraftarı olmasının yanında Avrupa’da da azımsanayamacak derece fazla taraftarı vardır.
Barcelona sadece futbolda değil aynı zamanda diğer spor dallarında da gayet başarılı bir profil çizmektedir. Bunların başlıcaları basketbol, voleybol,buz hokeyi, beyzbol ve bisiklettir.
Şu an takımın başında Josep Guardiola bulunmaktadır. Kulübün başkanı ise Joan Laporta’dır.
Referans www.fcbarcelona.com
Milyonlarca taraftarı olsa ne olur, inanılmaz futbolculara sahip olsa ne olur…
Ruh olmadıktan sonra bir işe yaramaz. Anladığım kadarıyla Barcelona taraftarı bu ruha sahip.
Yine de sayısı milyonlarla ifade edilen bu taraftar topluluğunun büyük bir kısmı maçları televizyondan izleyen ve muhtemelen yıldız futbolcuların büyüsüne kapılıp, Barcelona taraftarının şovenist tutumundan bihaber olan insanlardan oluşmakta.
Takım dünya takımı olunca bu tür bir durumla karşılaşmak olağan karşılanabilir fakat o stadyumun ruhunu hissetmemiş birinin her ne kadar takımı yakından da takip etse taraftarlık sorumluluğunu tam olarak yerine getirmediğini düşünürüm.
Belki aynı şeyler değil ama Fenerbahçe’nin de benzer bir sorunu var. Az sonra yazıcaklarım Barcelona taraftarına değil yanlış anlaşılmasın sakın. Nerede futboldan anlamayan, tribün kültürü oluşmamış, lige göre yıldız futbolcuların büyüsüne kapılmış insan varsa Fenerbahçelidir ve bunların stadında uğultudan başka birşey duyulmaz. Gelirler deplasmanda ev sahibi takımın taraftarlarının anasına bacısına küfrederler sonra neden dayak yedik neden otobüsümüzün camları indirildi, neden gö(z)ümüze cam kaçtı diye ağlarlar. Bunların hepsi tribün kültüründen ve saygıdan nasibini almamış bir takım çapulcu..ddzsdadafagdsaq…… Bak yine kayışım kopmuş konuyu Barcelona’dan bir avuç Fenerbahçeli’ye getirmişim.
Neyse dediğim anlaşıldı sanırım. 🙂 Barca iyi takımdır, taraftarını da severiz. 😉
Tabikide para ve yıldız oyuncular taraftarın ilgisini çeker. Tabikide taraftarıyla bütünleşmiş kulüpler gibi olamaz ama şunuda unutmayalım ki bir takımı tutuyosan ona az çok gönül veriyosundur. Bu öyle yada böyle. Belki ateşli bir şekilde değildir ama yinede gönlün hep ondan yanadır. Beni ilgilendirmez fener mener. Benim takımım barça elimden geldiğince maçlarını izliyorum. kulübü takip ediyorum ve bunu yapmayı seviyorum. Bu benim taraftarlıktan anlayışım. Tabi anlayışlar farklı olabilir bunada saygı gösteririm.
Neyse fenerle berabere kalan es es burdan teşşekür ediyorum. keşke yenselerdi 😀